Öğrenme Stilleri

Öğrenciliğiniz sırasında okulunuzun yaptığı müze gezilerini hatırlayın. Sınıf arkadaşlarınızdan biri etrafta ne varsa hepsine dokunabilmek için gezinmeye başlar, diğeri biraz arkada kalıp önce tüm tabelaları okumaya ve panoları incelemeye çalışır, başka biri ise öğretmenin anlattıklarını duyabilmek için onun yanından ayrılmaz.

Bu üç sınıf arkadaşının aslında üçü de o sırada konuyla ilgileniyordu ve öğreniyordu; ancak hepsi kendisi için en uygun olan öğrenme yolunu seçmişti. Uzmanlar, bireylerin veri toplama, toplanan veriyi işleme ve bilgiye dönüştürme konusunda farklı eğilim ve tercihleri olduğu konusunda hemfikirler. Söz edilen üç arkadaş ise, üç temel öğrenme stilini temsil etmektedirler: Kinestetik, işitsel ve görsel.

Öğrenme stillerini ne olduğu, yaşamımıza nasıl yansıdığı, öğrenme süreçlerimizi nasıl kolaylaştırdığı ve baskın öğrenme sitillerini bildiğimizde çocuğumuza nasıl yardımcı olabileceğimize dair yanıtları bulabileceğiz çeşitli makalelerden derlenmiş olan bu metin sizler için hazırlanmıştır.

Öğrenme Stili Nedir?

Öğrenme stili, bireyin yeni ve zor bilgiler üzerine odaklanma, o bilgiyi işleme, içselleştirme ve hatırlama konusunda izlediği farklı yollar şeklinde tanımlanabilir.

Çocuklar temel fikir ve bilgileri öğrenme stillerini kullanmadan anlayabilir, ancak yeni ve karmaşık bilgileri, baskın olan öğrenme stilini kullanmadan öğrenmekte zorlanırlar. Bireyler, baskın olan öğrenme stillerini kullandıklarında hem daha fazla ve daha çabuk öğrenirler hem de öğrenme sürecine dair başarısızlık ve hayal kırıklığı hissi yaşama ihtimalleri azalır.

Bu bakış açısıyla; kişinin kendi öğrenme stilini uygulamaya koyuyor olmasının, onun güçlü taraflarını kullanıyor olması ile aynı şey olduğu söylenebilir.

Üç Temel Öğrenme Stiline Göre;

Kinestetik Öğrenenler: En iyi beden ve ellerini kullanarak öğrenirler. Hareket edebilmek ve öğrendikleriyle fiziksel bir ilişki içine girebilmek isterler.

İşitsel Öğrenenler: Bilgiyi duyarak öğrenirler. Kelimeler veya şarkı yoluyla aktarılanları hatırlar ve öğrendikleri hakkında konuşma fırsatı bulurlarsa daha uzun süre zihinlerinde tutarlar.

Görsel Öğrenenler: Malzemeye bakarak ya da onu okuyarak öğrenirler. Yazmayı, harfleri oluşturmayı severler, genellikle okumayı en hızlı öğrenenler olurlar. Bazı teoriler, iki tip görsel öğrenen olduğunu öne sürer. Bunlar, kelimelerle öğrenenler ile resim, grafik ve tablolarla öğrenenlerdir.

Çocuklar, birden fazla öğrenme stiline ait özellikler gösterebilirler. Uzmanlar, bu durumun ebeveynler tarafından olumlu karşılanması gerektiği; çünkü değişik şekillerde öğrenebilen çocukların diğerlerine göre daha iyi bir eğitim alma fırsatına erişme şansının daha yüksek olacağını savunmaktadırlar.

Öğrenme Stillerinde Değişkenlik

Uzmanların öne sürdüğü başka bir nokta ise, öğrenme stillerinin zaman içerisinde değiştiğidir. Anaokulu yılları öncesinde, tüm çocuklar kinestetik öğrenme yollarını izlerken, büyümeyle beraber yetenek ve beceriler gelişir ve çocuklar kendilerine ait bir stil yaratmaya başlarlar. Öğrenme stilleri arasındaki farklılıklar, bireyin genetik özellikleri, erken dönem deneyimleri ve beyin gelişimindeki bireysel değişikliklerle açıklanabilir.

Özellikle çocukların, farklı öğrenme sitillerini sınıf ortamında kullanabilen öğretmenlere ve onlarda baskın olan öğrenme stilini tanıyabilen ebeveynlere sahip olması önemlidir. Bu şekilde, onların büyüme süreçleri içerisinde doğal olarak var olan öğrenme stilleri ve becerileri geliştirilebilirken; diğerleri de güçlendirilebilir. Bir çocuğun beyninin sürekli gelişmekte olduğu, dolayısıyla beş yaşındayken sergilediği güçlü ve zayıf taraflarının on dört yaşında sergileyeceklerinden çok farklı olacağını göz önünde bulundurmak gereklidir. Bu nedenle zaman içerisinde tüm çocukların öğrenme stilleri değişebilir.

Öğrenme stillerinde yaşanan değişikliklere dair uzmanların yaptığı başka bir açıklama ise, beynin bazı duyulardan gelen mesajları, diğer duyulardan gelenlere oranla daha yakından duyuyor olmasıdır. Çocuğun erken dönem deneyimleri, genetik özellikleri ya da beyin gelişimi nedeniyle bir duyu diğerlerine göre daha kolay çalışıyor olabilir, bu şekilde de beyin üzerinde daha fazla etkiye sahip olabilir.

Bazı çocuklar, her bir öğrenme stilinin farklı kısımlarını kullanabilir, bazıları ise sadece bir stili takip edip, bunun dışına çıkan bilgi toplama yollarını kullanmakta zorlanabilir.

Görsel, İşitsel ve Kinestetik Öğrenenlere Dair Bazı Detaylar:

Görsel Öğrenenler:

Özellikleri Öğrenme Taktikleri
  • Bilmek için, görmeye ihtiyacı vardır.
  • Renklere karşı hassastır.
  • Sanatsal beceriye sahip olabilir.
  • Sözel yönergeleri takip etmekte zorlanabilir.
  • Seslere fazla tepki verebilir.
  • Konferansları takip etmekte güçlük yaşayabilir.
  • Kelimeleri yanlış yorumlayabilir.
  • Grafik, film, sunum, çizelge, şema, çizim gibi araçlar; öğrenmeyi güdülemek için işe yarayabilir.
  • Notlar ve eşyaların düzenlenmesi için renkler bir kodlama aracı olarak kullanılabilir.
  • Yönergelerin yazılması önemlidir.
  • Ders sırasında not almak için akış şemaları kullanılabilir.
  • Ezberlenecek bilgileri görselleştirmek gereklidir.

 

İşitsel Öğrenenler:

Özellikleri Öğrenme Taktikleri
  • Bilmek için, duymaya ihtiyacı vardır.
  • Yazılı yönergeleri takip etmekte zorlanabilir.
  • Okumada zorlanabilir.
  • Yazmada sorun yaşayabilir.
  • Beden dili ve yüz ifadelerini yorumlamakta sıkıntı güçlük çekebilir.
  • Ders notlarını kaydedip dinleyebilir.
  • Söyleşi yapma ya da sınıf içi tartışmalara katılarak daha kolay öğrenebilir.
  • Yönergelerin okunması ya da çocuğun dinleyebileceği şekilde kaydedilmesi önemlidir.

 

Kinestetik Öğrenenler:

Özellikleri Öğrenme Taktikleri
  • Öğrenmek için aktif olarak katılmaya ihtiyacı vardır.
  • Yönergeleri takip etmeden de parçaları birleştirebilir.
  • Sınıfta hareketsiz oturmakta zorlanabilir.
  • Fiziksel bir eylem eşliğinde daha kolay öğrenebilir.
  • Beden koordinasyonu iyidir.
  • Model yapma, laboratuvar çalışmaları ve rol yapma gibi deneye dayalı öğrenme yollarını kullanarak öğrenmeye güdülenebilir.
  • Çalışma periyotları arasında sık sık ara verilmesi yararlı olabilir.
  • Dokunma duyusunun kullanılması için bilgisayar kullanımı gerekli olabilir.
  • Yürüyüş ya da egzersiz sırasında ezber yapması işlevsel olabilir.
  • Dans, tiyatro ya da spor üzerinden becerilerini sergilemesi beklenebilir.

 

Howard Gardner’ın Çoklu Zeka Kuramı:

Öğrenme stili, kişinin ne öğrendiği ile ilgili değil, öğrendiğini nasıl öğrendiği ile ilgilidir. Öğrenme konusundaki çalışmaları ile öne çıkan eğitimci Howard Gardner; “çoklu zeka” olarak terimselleştirdiği özel yetenekleri de göz önünde bulundurarak; görsel, işitsel ve kinestetik öğrenme şeklinde üçlemeyi genişletir. Gardner’a göre öğrenme, aşağıda sıralanan zeka alanlarından etkilenir.

  1. Sözel-Dilbilimsel Zeka: Yazma, okuma ve konuşmada dilin etkin kullanılmasıdır.
  2. Mantıksal-Matematiksel Zeka: Akıl yürütme, gruplama, sınıflama ve soyutlamayla öğrenmedir.
  3. Sosyal-Bireyler Arası Zeka: İnsanlarla ilişki kurma ve liderlik etme beceri ile ilişkilidir.
  4. Bireysel-Öze Dönük Zeka: Kendini tanıma ve bağımsız düşünebilme becerisidir.
  5. Görsel-Uzamsal Zeka: Üç boyutlu düşünme, uzamsal fikirleri ürüne dönüştürme, imgeleştirme yeteneğidir.
  6. Bedensel-Kinestetik Zeka: Bedeni kolay ve ustaca kullanabilmedir. Duyguların aktarımında beden dilinin ve taklit yeteneğinin önemli bir rol oynamasıdır.
  7. Müzikal-Ritmik Zeka: Müzikal teknikleri anlamak ve yaratmak konusundaki yetenektir.
  8. Doğa Zekası: Doğadaki canlıları tanıma, ayırt etme, onlar üzerinde düşünme, doğa olaylarını inceleme becerisidir.

Çocuğunuzun Nasıl Öğrendiğini Bilmek Neden Önemlidir?

Çocuğunuzun öğrenme stilini bilmek ona koruması, geliştirmesi ve güçlendirmesi gereken becerileri konusunda yardımcı olmanızı sağlayacaktır. Öğrenmeleri gereken bilginin kendilerine uygun olmayan bir şekilde sunulmasının çocukları zorladığı hatta bazen bu durumun davranış problemlerine ve notlarda düşüşe sebep olduğu da düşünülmektedir. Çocuğunuzun öğrenme sitilini tanımlayabildikten sonra aşağıdaki önerileri hayata geçirebilirsiniz.

  • Çalışma alışkanlıklarını geliştirmek: Çocuğunuzun güçlü taraflarına yönelik çalışma rutini kazanmasına yardımcı olabilirsiniz.
  • Öğrenme stilleri hakkında bilgilendirmek: Çocuğunuzla, herkesin farklı şekilde öğrendiği ve kendi güçlü tarafları ile ilgili konuşabilirsiniz. Kendi öğrenme stilini tanıdıkça, öğrenme sürecinde başarısızlık ve hayal kırıklığı yaşama riski azalacaktır.
  • Zayıf noktalarını güçlendirmek: Çocuğunuzun sınıfta dikkatini toplamakla ilgili güçlük çektiğini ya da bir kitaptan bilgi edinmek istemediğini gözlemliyorsanız, diğerlerine göre zayıf kalmış bu yanlarını güçlendirmek için yollar bulabilirsiniz.
  • Okulla işbirliği yapmak: Çocuğunuzun becerilerine uygun materyal ve etkinliklerle ilgili bilgi edinmek ve çocuğunuzla ilgili gözlemlerinizi öğretmenlerle paylaşmak, eğitim kalitesini artıran bir unsur olacaktır.
  • Uygun etkinlik arayışında olmak: Çocuğunuzun bireysel becerilerine yönelik müfredat dışı etkinlikler bulabilirsiniz.
  • Evde yardımcı olmak: Ödev yapmak her öğrenci için zorlayıcı olabilir; ancak çocuğunuzun öğrenmeye karşı yaklaşımını değerlendirmesini sağlayacak birkaç ödev hedefli soru sorabilirsiniz:
  1. Bu çalışmayı yapmak için neleri bilmeye ihtiyacın var? Şu anda zaten biliyor oldukların neler? Öğrendiklerini nasıl öğrenmiştin?
  2. Ödevini yaparken ya da yapmaya hazırlanırken kendini nasıl hissediyorsun? Ödev yapmak, günün hangi saatinde daha kolay?
  3. Ödevin hangi parçaları daha kolay, hangi parçaları daha zor?

Çeviren:
Ceni Palti
Uzman Psikolojik Danışman