Boşanma Süreci ve Sonrası: Çocuğun Yaşamının Düzenlenmesi

Boşanma sürecinin çocuk üzerindeki etkilerine dair,  Psikiyatr Dr. Gülcan ÖZER ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Çocuğu olan ve boşanan iki insanın birbirinin itibarını korumakla yükümlü olduğunun altını çizen Sayın Özer; boşanma süreci ne kadar zorlu geçerse geçsin; ebeveynliğin kendisinin, çocukların gelişiminde doğal bir koruma kalkanı olduğunu belirtti. Ayrıca, ebeveyn kimliğinin boşanma sonrasında da korunması gerektiğini ve yetişkinlerin kendi öfkelerini bir tarafa bırakmasının önemli olduğunun altını çizdi.

“Hayat her zaman planlandığı gibi gitmeyebiliyor. Boşanma da önemli bir ebeveynlik sınavıdır…”

  • Boşanma sürecini ruhsal açıdan nasıl değerlendirirsiniz?

Boşanma, hayat planlarımız içerisinde yer almayan fakat ortaya çıktığı zaman da travmatik hikâye olarak kaydedilen ve yasla sonuçlanan bir haldir. Evlilik, bir kişinin talebiyle bile sonlandırılan bir kontrattır. Niye ve nasıl bittiğini tamamen bir kenara koyuyorum. Her iki kişinin isteğiyle bitmeyebilir. Boşanma yasal, duygusal, sosyal ve finansal olarak ilişkiyi bitirmeyi içerir. Devam eden tek hat ebeveynlik hattıdır. Boşanma, yas reaksiyonuyla kendisini gösterir. Boşanma; yok saymanın, öfkeli olmanın, depresif olmanın karışık bir şekilde sıralı olmadan yaşandığı bir süreçtir. Her boşanma mutlak bir şekilde kendi yasını yaşamayı içermelidir. İyileşme, bu yasın yaşanmasıyla mümkündür. Bir ilişkiden çıkarken öğreneceklerimiz vardır. Karşımızdakiyle ilgili değil, kendimizle ilgili öğreniriz. Biz ne yaptık? Nerede patinaj yaptık? Aslında ne istiyorduk da yaşamakta zorluk çektik? Yas sürecinin bunları muhakeme ederek yaşanması çok kıymetlidir. Çocuklu boşanma, daimi bağınızın devam edeceği biriyle yolları ayırma halidir. Daimi bağ, arada bir buluşma değil, çocuklar üzerinden devam eden bir ortaklıktır. Burada iki önemli hal vardır: birincisi çocukların hissettikleri, ikincisi sizin hissettikleriniz.

  • Anne baba arasındaki ilişki, çocuğun ilişkilere dair algısını nasıl etkiler?

Anne baba, çocuğun hayata dair ilk kaynağı, ilişki adına ne varsa ilk öğrendiği o adrestir. Dolayısıyla anne baba, çocuk üzerinde çok etkilidir, hatta ürkütecek kadar etkilidir. Çocuk nasıl istenir? Reddedilince ne yapılır? Kızgınlık veya çatışma nasıl yaşanır? Hatta nasıl sevilir? Sevildiği nasıl gösterilir? Çocuk, hepsini ve daha fazlasını anne babasını gözlemleyerek öğrenir. Hayata ve ilişkilere, en çok da gelecekte kuracağı romantik ilişkilere dair repertuvar, anne babanın birbiriyle ve dünyayla kurduğu ilişkilerden önemli ölçüde etkilenir. Çocuklarımız bizi seyrederler ve öğrenirler. Sonrası hayat yolculuğunda öğrendiklerinden, kiminin üstünü̈ kiminin altını çizerler. Eğer ebeveynden öğrendiklerinin çoğunun üstünü̈ çizmeleri gerekiyorsa işleri daha zordur elbette.

  • Ayrılık aşamasında yaşanan krizler çocukları nasıl etkiler? Bu süreçte nelere dikkat edilmelidir?

Ayrılık veya boşanma çocukların güvenlik kaygısını arttırır. Anne babalıktan ayrılınmadığı, bitenin evlilik birliği olduğu anlatılmalıdır. Diğer ebeveynin olumsuzlaşmaması, ebeveynlikten boşanılmadığı, iki ayrı evde önceden belirlenmiş vakitlerde yaşanılacağı, anne ve babayla ayrı hayatları olacağı, onların bu kararda yapabilecek bir şeylerinin olmadığı, iki erişkin insanın kararı olduğu elbet ve mutlaka anlatılmalıdır. Ve söylenilenler ebeveyn olarak itinayla uygulanmalıdır.

  • Boşanma süreci çocuklara açıklanırken hangi yaş grubunda nasıl bir dil kullanılmalı, nelere dikkat edilmelidir?

İlk kural, boşanma ebeveynin kararıdır ve içerik çocuk için bilinmesi gereken bir durum değildir. Anlaşamıyor ve evliliğe devam etmek istemiyor olmak yeterli bir açıklamadır. Ebeveynlerin belli bilgileri edinmeleri gerekir. İdeal olanı çocukları karşınıza alıp durumu izah etmektir. Artık anne babanın ayrı evlerde yaşayacağı, her iki evde de çocuklarının kendi odaları gibi düzenlerinin olacağı, haftanın belli günlerini annenin evinde, belli günlerinde babanın evinde geçireceği, daima iletişim halinde olunacağı açıklanabilir. Neden diye sorduğunda, “Bu yetişkinlerin kararı. Senin için de, bizim için de çok üzücü, fakat nihayetinde bu kararın ilerleyen süreçlerde hepimiz için daha iyi olacağına karar verdik. Senin bu konuda hiçbir hatan ve yapabileceğin bir şey yok.” diye kısa bir açıklama yapılabilir. Bütün bunların çocuklara açıklanması, tercihen de birlikte açıklanması gerekir. Yine mutlaka boşanmanın gerekçesini çocuğa anlatmanın anlamı yoktur. Eğer gerekçe verilirse, bu uzunca bir süre çözüm üretmek üzere çocuğun eline bir paket vermek gibidir. Çocukların uzunca bir süre yeniden anne babayı bir araya getirme fantezisi olur. Hatta bir yükümlülük hissederler. Bu yükümlülüğü olabildiğince çocuktan almamız gerekir. Çocuğa üzülecek bir şey yok demeyeceğiz, elbette üzülecek bir şey var. Herkes kendi yasını yaşayacaktır. Unutulmamalıdır ki, biz iyileştikçe çocuklarımız da iyileşecektir.

  • “Ayrı anne babanın çocuğu problemli olur.” yanlış̧ algısı nasıl ele alınabilir?

Yanlış̧ algı olarak ele alınabilir. Boşanma süreci, ebeveyn için de çocuk için de elbet kederlidir. Ancak bunun travmatik hale gelmesi nasıl boşanıldığıyla yakından ilgilidir. Mesele nasıl boşanıldığı ve ebeveynlik tutumudur. “Boşanmış aile çocukları sorunlu olur.” efsanesi tamamen bununla ilgilidir. Anne babalar sağlıklı boşanmayı gerçekleştiremiyorlarsa elbette çocuklar çeşitli sıkıntılar yaşayabilmektedir. Boşanmış ve sorun yaşayan anne babaların çocuklarında sorunlar da çoktur. Hikâye boşanmayla ilgili değildir. Dönüp kendi ebeveynliğimize bakmamız gerekir. Ebeveynlik zaten zor, boşanmış ebeveynlik daha zordur. Aslında kızgınlıklarınızın olduğu bir insanla bir ortaklık yaşıyorsunuz. Bu durumda en az birinin sağlıklı bir ebeveyn olması lazımdır. Sorun boşanmak değil boşandıktan sonra nasıl ebeveynlik yaptığımızdır.

  • Boşanma surecinde hangi tercihler çocuğa bırakılmalı, hangilerine anne baba karar vermelidir?

Yaş önemlidir. Ancak çoğu karar, 18 yaş altındaki çocuklarda ebeveyndedir. Gitmek, kalmak gibi kararların çocuğa bırakılması çocuğun yükünü̈ arttırır. Özellikle çekişmeli boşanma sonrası durumlarda çocuk karar verdiğinde zarar görür. Karar ebeveyndedir.

  • Çocukların anne babayı yeniden birleştirme arzusunu anne baba nasıl karşılayabilir? Çocuğa nasıl destek olabilir?

Boşanma kararını almak zaten kendi içerisinde zorluklar barındırır. Bazen kendi hesaplaşmanız öncelikli olup ebeveynlik rolü, ikinci plana atılır. Böyle olduğu zaman çocuklar bundan zarar görmüş olur.  Bir de son dönemde birbirine duygusal yakınlıkları bitmiş, ancak arkadaşlıkları devam eden ve böyle sakin sakin boşanmak isteyen çocukları olan çiftler var. Arkadaş olarak birbirlerini kaybetmek istemiyorlar, fakat boşanma kendi içinde zaten bir kayıptır. Örneğin ayrı evlerde yeni yaşamlar kurulup diğer yandan tatillere beraber gidilip ortak arkadaşlarla olan görüşmelerimize de devam edilip bazen birlikte yemeklere çıkılıp devam edildiğinde çocuğun zihninde bazı sorular oluşur. “Bu durum benden mi kaynaklanıyor?”, “Sizi bir araya getirmek için ne yapabilirim?” Bu sorular direkt sorulmaz, bunlar çocuğun iç sorularıdır. Siz bu şekilde hayatınıza devam ettiğiniz sürece çocuk aslında bu amacı bir yük olarak taşır ve sizi bir araya getirmeye çalışır. Bu noktalara çok dikkat etmek gerekir.

  • Boşanma sonrası koruyucu faktörler ve risk faktörleri nelerdir?

Boşanma bir ebeveynlik sınavıdır. Çocuğunu önceleyen ebeveyn, kendi kızgınlık veya hayal kırıklığını çocuğunun üzerinden yaşamayan, o, çok kızgın olduğu eski eşin halen ve daima çocuğunun diğer ebeveyni olduğunu unutmayan ebeveyn çocuğunu korur. Risk faktörü, devam eden ve bitmeyen hesaplaşmadır, hakkımız yenmiş olsa da. O yüzden zordur. Çok sevdiğimiz, biriciğimiz çocuğumuz bizi inciten, üzen, hayatımızı belki mahveden o kadın/adamı sever, çok sever. O onun annesi/babasıdır. Çocuklu boşanma diğer ebeveynden hesabın görülemeyeceği, devam eden ebeveynlik bağının öteki ebeveyni otomatik koruduğu bir haldir. Bu zor bir kabuldür ve fakat mecburidir.

  • Anne baba ayrılıklarından sonra çocuklar anne- baba evlerinde ayrı olarak kalabilmekte ve oradaki yaşantının içerisine dâhil olabilmektedir. Ayrı evlerde yaşanan durumların mahremiyeti nasıl ele alınır? Çocuğun anne baba arasında kalmaması nasıl sağlanır?

Boşanırken hayal kırıklıklarımız, öfkelerimiz, kızgınlıklarımız ve hesap görme hevesimiz vardır. Bunlar mı daha öncelikli yoksa çocuğumuzu merkeze koyarak onun iyiliğini önceleyerek ilişki kurmak mı? Burada oldukça önemli bir ebeveynlik sınavı var. Eğer çocuğumuzun iyi hissetmesini önceleyemiyorsak, hırsımız devam eder. Çocuk da anne baba arasında kalır, hasar alır. Öfkeyi devam ettirip bazen finansal açıdan bazen de çocuğu göstermeme açısından birbirini cezalandırmak mümkündür çünkü ebeveynlik güçlü bir müessese.  Ancak, çocuklu boşanmada mecburi bir ortaklık vardır; değiştirilebilir bir kimlik değildir. Çocuklarımızdan ve ebeveynlikten boşanmayız; birbirimizden, evli olmaktan boşanırız. Çocuklar bazen paylaşımda bulunmak bazen de durumu kullanmak amacıyla ebeveynlerine istediklerini anlatırlar. Yapılan paylaşımlar nötr bir şekilde dinlenir ancak kullanıma izin verilmez.

  • Çocukla koalisyonlar oluşturmak, çocuk üzerinde nasıl etkiler yaratır?

Diğer ebeveyne yönelik koalisyon olmaz. Elbette ruhsal sağlığı yerinde bir ebeveynden bahsediyoruz. Boşanmak birbirinden ayrılmaktır. Boşanılsa da ebeveyn koalisyonu önemli ve gereklidir. Kurulabilecek tek koalisyon ebeveyn koalisyonudur. Ebeveynlikten boşanmıyoruz ve mümkünse ebeveyn koalisyonundan da.

  • Çocuklar için rutinler önemlidir. Ayrılık sonrası yeni rutinlerin oluşturulmasında nelere dikkat edilmelidir?

Belki en önemlisi anne ve baba ile görüşme vakitlerinin sabitlenmesi ve özel bir durum olmadıkça buna uyulmasıdır. Unutulmamalıdır ki evi olan çocukların dünyasında her iki evde de yaşam alanı, odası, düzeneği olan hayat iyidir.

  • Çocuk ya da anne babanın direnci nedeniyle belli bir rutine oturmayan görüşmeler nasıl ele alınmalıdır?

Çocukların böylesi bir durumu tek başlarına anlamlandırmaları pek mümkün değildir. “Beni çok seviyorlar o yüzden paylaşamıyorlar” ya da “Birbirlerine olan öfkelerini benim üzerimden yaşıyorlar.” diyemeyeceklerine göre bu zorlu süreci en uygun şekilde yönetmek yetişkinlerin sorumluluğundadır.  Bu ebeveynlikte önemli bir sınavdır. Bu süreçte çocuklarımızla hiç görüşmemek zaten doğru değil. Birbirimizle olan iletişimimizse, çocuklarımız ile ilgili gereği kadar olmalıdır. Ebeveyn ortaklığı devam ediyor sonuçta. Anne ve baba aynı ortamda bir araya gelmek istemiyorsa durumu çocuğumuza olduğu gibi anlatacağız. “Biz baban/annen ile görüştüğümüz zaman çatışıyoruz, geriliyoruz; bu nedenle bir arada olmamak kararındayız ya da kararındayım.” gibi…

  • Boşanma sonrası anne babanın yeni ilişkileri / birliktelikleri çocuğa ne zaman ve nasıl açıklanmalıdır?

Birincisi, her ilişki açıklanmaz, hayatımızda kalıcı olacağını varsaydığımız ilişkiler açıklanır. İkincisi tercihen en az 1 yıl, daha da tercihen 2 yıl. Burada mesele çocuğun ayrılığın yasını yaşaması ve tamamlaması için bu vaktin gerekli olmasıdır. Ayrı romantik ilişkilerin var olmasıyla beraber çocuk, aslında onları birer günah keçisi olarak görmeye başlar. Çünkü ne olursa olsun o yakın ilişkiniz bir süre sonra uzaklaşmaya başlar. Boşandığımız vakit, boşanmış gibi yaşamakla mükellefiz. Boşanmış ebeveynliğin bir şeması vardır. Bu düşünmeden karşıdaki ebeveyni yıpratmayı içermediği gibi, boşandıktan sonra yakın ilişkileri de içermez. Burada da kayıplar var, bunları da kabul etmek gerekir diye düşünüyorum.

Röportaj:
Psikiyatr Dr. Gülcan Özer

Psikiyatr Dr. Gülcan Özer
Dr. Gülcan Özer erişkin psikiyatristi, psikoterapist.1998 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastane’ sinden Psikiyatri uzmanlığını aldı ve çeşitli klinik çalışmalara ve eğitimlere katıldı, yurt içi ve yurt dışında makaleleri yayınlandı.

Halen bireysel psikoterapi ve çift terapisi alanlarında çalışmalarına devam eden Dr. Gülcan Özer, Terapi İstanbul Psikiyatri Merkezinin kurucusu ve çalışanıdır. Çift terapisi ve bireysel psikoterapi alanlarında çalışmaktadır. Deneyimleri aktardığı “Herkes Kendi Hayatının Kahramanı” isimli kitabı 2016 yılında ve Terapi İstanbul Merkezi ile beraber hazırladıkları “İnsan Halleri” kitabı 2017 yılında Doğan Kitap tarafından basılmıştır.