Çocuk Yetiştirirken Bağlamın Etkisi

İnsanoğlu, hayata gözlerini açtığı ilk andan itibaren bir iletişim ağı içinde yer alır. Bu ağ, kelebek etkisi gibi birbirini etkileyen ilişkiler ve bağlantılardan oluşurken durmaksızın devam eder. Her birey de bu ilişkiler örüntüsü içinde yaşamını sürdürür. Yaşam bir yandan bireyin kendisini, diğerlerini tanıması ve anlayabilmesi için fırsatlar barındırırken, bir yandan da oluşabilecek durumlar karşısında karşısındaki kişi ya da kişilerle ilişkide kullanabilecek yeni bir yol keşfedilmesine de katkıda bulunabilir.  Kişinin ilişkileri ile keşfettiği bu yollar zamanla yaklaşımlarını ve olaylar karşısındaki tutumlarını da etkiler. Bu tutumlar bireyin çevreyle kurulan ilişkiler örüntüsü içinde daha dengeli olabilmesini ve çevresindeki insanlar/olaylar örüntüsü içinde kendine güvenli bir alan oluşturmasını sağlar. Sürecin nasıl gelişeceği karşılaşılan durumları ele alış biçimleri ile de ilgilidir. Kişinin sahip olduğu tutumlar bir sorun durumunun büyümeden çözülmesini sağlayabileceği gibi zorlaştırabilir de.

Anne babaların çocuklarını büyütürken karşılaştıkları durumları ele alış biçimi de çocukların gelişim sürecini etkiler. Bu yaklaşımlar bazen geliştirici bazen engelleyici etkiler oluşturabilir. Anne babaların çocuklarıyla ilişkilerinde yaşananların farkına varmaları, bağlamı fark edebilmeleri ebeveynlik tutumlarını geliştirmelerine katkı sağlayabilir.

Çocuğun anne ve babası ile olan ilişkileri ilk sosyal deneyimlerini oluşturur. Bu deneyimler çocuğun kişiliğinin gelişmesini de etkiler. Örneğin ebeveynlerin çocuklarını tehlikeli durumlardan koruma isteği çok doğaldır. Ancak koruma tutumu çocuk için bazen bir risk oluşturmaya başlayabilir. “Katı gıda tehlike oluşturur.” düşüncesi ile ebeveynlerin sergilediği koruyuculuk ilk aylarda bebek için sağlıklı bir tutumken, okul çağına gelen çocuk için zarar verici bir tutum oluşturur. Temel bir becerinin kazanılmasının geciktirilmesi duygusal, sosyal birçok başka kazanımın da gecikmesine neden olabilir. Kazanılamayan bu becerilerin yeniden oluşturulması için daha uzun süre çaba harcamak ve yardım almak gerekebilir.

Bağlamı Fark etmek

Anne baba tutumları; otoriter, demokratik, mükemmeliyetçi, izin veren, koruyucu, ilgisiz, tutarsız gibi çeşitli başlıklarda ele alınabilir. Anne ve babalar, kişilikleri, yetiştirildikleri sistemin onlara kazandırdığı tutumlar ile çocuklarıyla ilişkilerini sürdürür. İçinde bulunulan çağın koşulları, çocukların özellikleri ve ihtiyaçların anne babalar tarafından değerlendirilmesi önemlidir.  Bu değerlendirme etkili olabilecek yaklaşımları seçmeyi kolaylaştırırken ayrıca büyük resmi, bağlamı görmeyi de kolaylaştırır. Büyük resim içinde yer alan tüm sistemler arasındaki ilişkiler, bağlamı oluşturur. Türk Dil Kurumu bağlam kelimesini “Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst.”  olarak tanımlar. Bu ilişkiler örüntüsünü fark ederek çözümlere ulaşmak süreci kolaylaştırabilir. Bağlamı oluşturan tüm sistemler birbiri ile etkileşim içindedir. Aile ve ilişkili olduğu diğer sistemler, anne babanın yaklaşımlarını şekillendirir. Anne babalar da ailelerindeki ilişkiler örüntüsünü, yaşanan süreçleri fark etmeleri durumunda, ebeveynlik tutumlarını yeniden düzenleyebilirler.

Çocuklar büyürken aile içindeki ilişkilerden edineceği kazanımlarla yetişkinliğe hazırlanırlar. Çocuklara, kendi yaşamlarını sürdürebilecek yetkinliğe gelinceye kadar anne babaları tarafından destek verilmesi gerekir. Anne babalar ihtiyaçları fark etmeye başladıklarında, çocuklarının gelişimine ve sorun durumlarını çözmesine katkı sağlayacak fırsatları yakalayabilirler.

Bazı anne babalar çocuklarının bir konuda zorlandığını fark etse bile çeşitli nedenlerle bu durumu ele alamayabilirler. Bazen çocuklarına olması gerekenden fazla yardım etmekten mutluluk duymaları, yoğunlukları, olası çatışmalara girmek yerine zamanla zaten kendisi yapacaktır ya da küçükken ben de böyleydim, büyüyünce geçer gibi düşünceler çözüm için çaba sarf etmek gereken konuların fark edilmesini engelleyebilir.  Ancak yaşanan problemlerin çözümlerinin ertelenmesinin, ileride yeni zorluklara neden olabileceği de unutulmamalıdır.  Ertelenen işler, zaman içerisinde birikerek içinden çıkılması zor ve daha karmaşık bir hale gelebilir. Problemin yaşanılan anda giderilmesi gelecekte karşılaşılacak zorluklar için önleyici olacaktır. Bu fırsatları yakalamak için de yaş döneminin gelişim ihtiyaçları ile yapılması gerekenleri bilebilmek ve aile sisteminin özelliklerini tanımak çok önemlidir.

Aile Sistemi

Çift ilişkisi, bebeğin doğması ile yeni bir sisteme dönüşür. Çekirdek aile, kendi içinde kuralları, ilişkileri, değerleri olan bir sistemdir. Bu sistemin birçok başka sistemle etkileşimi vardır. Bebeğin aile içinde alacağı yer için bazen uzun süren zihinsel hazırlıklar yapılır, bazen de bu hazırlık için çok da zaman olmayabilir. Her iki durumda da anne baba olma sorumluluğunu alabilmek ve yetişkin rolünü üstlenmek önemli olacaktır.

Ülkemizde zaman zamanda dile geldiği gibi, genç çiftler, çocukla birlikte büyümeye başlarlar. Çocuğun yetiştirilmesi her nesil için kendi içerisinde zorluklar barındırır. “Bizim zamanımızda böyle değildi.” sözü de birçok yaş grubundaki anne babalar tarafından en çok kullanılan ifadeler arasında yerini alabilir. Bu, değişimin kaçınılmaz olduğunu düşündürür aynı zamanda değişen durumlara hazırlıklı olabilmek için anne babanın etkili tutumlar geliştirmeleri gerektiğini de hatırlatır. Öncelikle anne babanın kendi çekirdek aile sistemlerini tanımlayabilmeleri gerekir. Bu sistem içinde kişilerin sınırları, kuralları, rolleri, güç dağılımını, nesil farkını ve aile içindeki dengeleri korumaları gerektiğinin farkında olmaları önemlidir. Bu yapının değişim içinde olacağı gerçeğini de unutmamak gerekir.

Geniş aile üyeleri (anneanne, babaanne, dedeler, akrabalar) ile ilişkiler çekirdek ailenin olaylar karşısındaki yaklaşımlarını etkileyen önemli bir unsurdur. Anne ve babanın ayrı ayrı geniş aileleri olduğu düşünülürse, iki farklı yaklaşım biçiminden bahsetmek de mümkün olmaktadır. Anne ve babanın iş ortamları da çekirdek ailenin yaklaşımlarını etkileyen bir sistem olarak düşünülebilir. Aslında içinde yer alınan ve ilişki içinde olunan her topluluk (okul, içinde bulunulan şehir, ülke, çağ gibi) çekirdek aileyi etkileyen diğer sistemlerdir. Bu sistemler bütününü de aile üyelerinin rolleri ilişkileri belirler. Ayrıca aile üyeleri arasındaki güç dağılımı, ilişkileri etkileyen diğer önemli bir unsur olabilir. Anne ve baba çocuklarının eğitiminde işbirliği içinde uygun rol dağılımı yapabilirlerse çocukları ile ilişkilerini daha sağlıklı bir şekilde yürütebilirler. Yazılı olmasa da her sistemin üyelerini koruyan sınırları ve kuralları olmalıdır ve bu kuralların varlığı da bir denge oluşturmalıdır. Bu dengenin korunması üyeler için önemlidir. Ailede tüm kuralların konulmasında, uygulanmasında yalnızca bir ebeveynin etkin olması çocukla çatışmaları da artıran bir etken olacaktır. Babanın kural koyucu, annenin arkadaş ilişkisi içinde davranması çocukluk ve ergenlik döneminde çeşitli sorunları da beraberinde getirebilir. Örneğin; iki çocuğu olan bir ailede çocuklardan birinin süreğen bir sağlık problemi yaşaması aile sisteminin tamamını etkileyecektir. Anne babanın diğer çocuklarına olan tutumlarını etkileyerek, koruyucu yaklaşımlar geliştirmelerine veya mükemmelliyetçi tutum sergilemelerine neden olabilir.

Anne baba bağlamı fark ederek, yaşadıkları güçlükleri nasıl aşabilecekleri konusunda birbirleri ile görüşlerini paylaşabilirlerse çocuklarıyla ilişkilerini, onların gelişimlerini destekleyecek şekilde yeniden düzenleyebilirler. Bu her zaman çok kolay değildir ancak ihmal edilemeyecek kadar önemlidir. Bu gibi durumlarda doğru olan tutumları belirleyebilmek zorlaşabilir ancak yardım alabilmek bu süreci kolaylaştıracaktır.

Gelişimi Destekleyen Anne Baba Tutumları

Tüm anne babalar çocuklarının gelişimini destekleyebilmek için ellerinden geleni yapmaya çalışır. Ancak kimi zaman tutumları gelişimi engelleyen etkiler de oluşturabilir. Gelişimi destekleyen anne baba tutumlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür. Anne babanın bağlamı fark ederek, kendi aile ilişkileri içindeki değişkenlikleri göz ardı etmeden yaklaşımlarını belirlemeleri, çocukların gelişimi için destekleyici olacaktır.

  • Evde kuralları ve sınırları belirlemek, uyulmasını sağlayabilmek,
  • Anne baba olarak ortak yaklaşım benimsemek, tutarlı, açık ve kararlı bir tutum sergilemek,
  • Çocukla ilgili gerçekçi beklentiler oluşturmak,
  • Problemi doğru tanımlayabilmek, çözmek için yer ve zaman ayırabilmek,
  • Hataları fırsat olarak değerlendirebilmek,
  • Sonuçtan çok sürece odaklanabilmek,
  • Sevgi göstermekle tutarsızlık arasında ki sınırı iyi çizebilmek,
  • Çocuğu ayrı bir birey olarak kabul edebilmek, çocuğun yaşına ve yapabilirliklerine uygun olacak hedefleri koyabilmek,
  • Çocuğun bireysel özelliklerini fark etmek, yeteneklerini ve ilgi alanlarını tanımaya çalışmak,
  • İfade özgürlüğü sağlayabilmek,
  • Merak duygusunu teşvik etmek,
  • Sakin kalarak ilişki kurabilmek,
  • Çocuklarının öfke, erteleme ve haz duygularıyla başetmelerine destek olabilmek,
  • Olumlu ve olumsuz duyguları ifade etmesini yüreklendirebilmek,
  • Empatik olabilmek, çocuklarının da diğer kişileri anlamalarını kolaylaştırabilmek,
  • Bağımsızlaşması için fırsatlar verebilmek,
  • Küçük başarısızlıklar karşısında pes etmemesi için de yürelkendirebilmek,
  • Yaşanan sorun durumları karşısında çözüm aramada örnek olabilmek, alternatif çözüm yollarının olduğunu fark ettirebilmek,
  • Sorumluluk verebilmek, davranışının sorumluluğunu almasına yardımcı olmak,
  • İç motivasyonunu oluşturması için izleyici değil, katılımcı olmasını destekleyebilmek,
  • Sonradan kabul edilecek şeylere baştan hayır dememek,
  • Çocukların söylediklerini anlamaya çalışmak, iyi bir dinleyici olabilmek, çok uzun öğüt veren konuşmalardan kaçınmak,
  • Çatışma-çözme becerilerini geliştirmek ve bu konuda önemli model olabilmek,
  • Günlük yaşamın yetişkinler üzerinde oluşturduğu etkilerle baş ederek duygusal dalgalanmaları çocuklarına yansıtmamak,

Unutulmamalıdır ki anne babalar için birçok konuyu aynı anda ele alabilmek her zaman çok kolay olmayabilir. Özellikle çocuklarla kurulacak ilişkinin niteliği, anne babanın enerjisiyle orantılı olabilmektedir. Günün sonunda onlarla geçirilecek zaman için enerjinin onlara eşlik edecek yükseklikte olması gerekir. Problemleri çözerken kullanılan yöntemler kadar problemin kaynaklık ettiği çerçeveyi düzenleyebilmek de önemlidir. Bunlardan biri de anne babanın kendi, enerjisini yönetebilmesidir. Birçok şeyle aynı anda mücadele etmek kolay değildir ancak konu çocukların gelişimi olunca doğru stratejilerle tüm konularla ilgilenebilmek de mümkün olabilir. Anne babanın kendi yaşamlarındaki problemleri öncelik sırasına koyabilmeleri için baş edebilme stratejilerini oluşturmaları önemlidir.

Yazan:
Leyla Vural
Psikolojik Danışman

Kaynakça

Stalder, D. R. (2018) The Power of Context, Prometheus Book.

Atesoğlu, M. Kaptanoğlu P., Vural L. (2007). Ergenlik Dönemi Özellikleri ve Ergenle İletişim, Kitapçık; Basım Dağıtım: Çorum Ticaret Odası

Altaş, A.(2014) Kontrol Kimde, 1 Ekim 2018, http://blog.milliyet.com.tr/kontrol-kimde/Blog/?BlogNo=468916