“Ben onu anlayana kadar ya sıkılmış ya da kendi sorularına kendisi cevap bulmuş oluyor.”
Bebeklikte gözlenen olağanüstü hareketlilik, anne-babayı veya bakan kişiyi erken tanıma ve gülme, ses, ağrı ve acıya karşı aşırı tepkide bulunma gibi yaşıtlarına göre farklılaşan davranışlar çocuğun farklı potansiyeli ile ilgili erken belirtiler olarak gözlemlenebilir. Bu çocukların doğumlarından itibaren gördükleri, işittikleri, dokundukları nesnelere yaşıtlarına oranla daha fazla ilgi göstermeleri, dikkatlerini daha uzun süre yoğunlaştırabilmeleri hiç kuşkusuz rastlantısal bir durum değildir.
İlk çocukluk dönemine geçişte yürüme, konuşma gibi gelişimsel dönüm noktalarına erken ulaşma ile devam eden bu farklılıklar; erken ve kapsamlı dil gelişimi, duyarlılık ve sevecenlik, meraklı olma ve sürekli soru sorma gibi özelliklerle dikkati çekmeye başlar.
Okulöncesi dönemde üstün özellikler gösteren çocuklar, olağanüstü hafıza, hızlı öğrenme ve bundan hoşlanma, hayal gücü, kitaplara karşı aşırı ilgi, arkadaşları ile oynarken lider olma gibi özelliklerinin yanı sıra kolaylıkla kavram oluştururlar ve güçlü bir kavram formasyonuna sahip olurlar. Zengin kelime hazineleri sayesinde de düşünceleri akıcı hale gelir. Genellikle özel bir öğretim programı gerektiren okuma-yazma gibi akademik becerileri kendi başlarına kazanırlar. Sayılara erkenden ilgi duyabilirler, dört işlemdeki becerileri ve zaman gibi zor kazanılan kavramları erken edinirler.
Akademik yaşamın başlangıcı olan ilköğretimin ilk yıllarından itibaren sözel ifadelerindeki ve yazma etkinliklerindeki fikir bütünlüğü dikkat çekicidir. Öğrendikleri bilgileri aktarma becerileri performans olarak farklılık gösterir. Olağanüstü hafıza performanstan sayesinde öğrendiklerim uzun süre belleklerinde koruyabilme özelliğine sahiptirler. Daha önce kazanılıp saklanmış bilgilerin anımsanmasındaki becerileri ile farklılıklarını belirgin bir şekilde sergilerler ve biz yetişkinlere şaşırtıcı derecedeki hatırlama performanstan ile ilginç durumlar yaşatırlar.
İlköğretimin ilerleyen yıllarında ise, yüksek düşünce süreçlerini çalıştırıcı şekilde bilgilerin aktarılmasından hoşlanırlar. Yeni kazandıkları bilgileri analiz ederek ve bilgiler arasında ilginç bağlantılar kurarak yeni ilişkiler tanımlarlar. Bu bağlantıları görebilmeleri sayesinde de senteze ulaşma ve yaratıcı fikir üretmede yüksek performans sergilerler. Ürettikleri fikirlerin savunmasını, açıklamasını ve değerlendirmesini yapmada kabul edilir ölçütleri vardır ve oldukça başarılıdırlar. Soyut muhakeme ve problem çözme becerileri sayesinde mecazi anlamlı kelimeleri sık kullanırlar, şakadan anlar ve kaliteli espri yaparlar, soyut kavramlardan yararlanma yaşıtlarının üzerindedir. Özellikle sınıf ortamlarında iki işi aynı anda yapabilme özellikleri nedeniyle zaman zaman problemlerle karşılaşabilirler. Yeni mekanik aletler keşfedip inşa edebilir olma özellikleri nedeniyle uzun soluklu projelerde zevkle görev alırlar.
Üstün yetenekli öğrenciler farklı gelişim alanlarında aşağıdaki özelliklerin bazılarına veya tamamına sahiptirler:
- Aşırı duyarlı sinir sistemine sahip olmaları normal yaşıtlarına oranla daha fazla hareketli olmalarına yol açabilir. Duyu organları daha keskin çalışır, fiziksel koordinasyon gerektiren faaliyetlerde daha hızlı tepki verirler. Bu konu yetişkinlerce doğru değerlendirilebilmelidir. Zaman zaman arkadaş ilişkilerinde de coşkulu davranışları ile dikkati çekerler. Buna bağlı olarak hızlı konuşma, belirgin bir heyecanlılık hali, yoğun fiziksel aktiviteleri ve belirgin bir rekabet hali ile ön plana çıkabilirler. Duyulardaki bu aşırı duyarlılık estetik ve güzel olana seçici yönelmeyi de beraberinde getirebilir.
- Sosyal olarak kendilerinden büyük çocuklarla ve karmaşık oyunlarla oynama eğilimindedirler. Karşısındakilerin düşüncelerini, duygularını ve isteklerini kestirebilme yeteneğine sahiptirler. Duygulara ilişkin aşırı duyarlılıkları nedeni ile farklı bir kişiye yönelik verilen uyarıdan bile etkilenebilirler.
- Grup içindeki liderliğin amacı ve işlevini kavrayabilmeleri ve diğerlerinin gereksinim ve ilgilerine duyarlı olabilmeleri nedeniyle, genellikle lider olma eğilimindedirler. Hem liderlik için arzulanan kişilik özelliklerine hem de geniş ilgi alanlarına sahip olmaları liderlik potansiyellerini daha da arttırır.
- Kişilik özellikleri açısından bakıldığında bağımsız olma eğilimleri yüksektir. Faaliyetlerini başlatmak için bir dış kuvvete ihtiyaç duymazlar. İçten denetimlidirler. Büyük hedef ve ideallere sahiptirler. Özgüvenleri yüksek ve mükemmeliyetçidirler.
- Zihinsel özellikleri nedeniyle yeni bilgilerin öğrenimindeki becerileri farklıdır. Ayrıca önceden öğrenilmiş strateji ve içeriğin yeni problemlerin çözümünde kullanımı, genellenmesi ve transferi oldukça iyidir. Daha az yapılandırılmış öğrenme materyalim tercih ederler. Başladıkları görevlerin bitirilmesi için kendilerine daha fazla fırsat verilmesini isterler. Bu ek istekler zaman ya da malzeme temini şeklinde olabilir. Amaçları istismar etmek değil çalışmayı daha da detaylandırmaktır. Özellikle öğrenme sırasında yeni bilgileri daha kısa sürede daha derinlemesine öğrenme, karmaşık ve soyut fikirlerle baş edebilme, aynı anda birden fazla faaliyete yoğunlaşabilme, aşırı sayılabilecek ilgilere ve yoğun tutkulara sahip olma, görünürde bağlantısız olan kavramlar arasında bağlantı kurabilme, kışkırtıcı sorular sorma gibi özellikleri ile dikkat çekerler.
- Meraklı olma, bir konu üzerinde yüksek konsantrasyon, detaylı plan yapmaktan hoşlanma, okuma gibi akademik becerilere yoğun ilgi (teneffüslerde kitap okumayı tercih etme vb.), iyi bir gözlemci olma ve detaylı görsel hafıza zihinsel alanda dikkati çeken diğer farklılıklarıdır.
- Konuşma sırasında metaforlardan yararlanma, fantastik kabul edilebilecek fikirler ileri sürme ve yoğun hayal gücü diğer özelliklerindendir.
Bilişsel işlemlerinin çalışma hızı ve niteliği farklı olan bu çocuklar sürekli çalışan beyinleri ile gün boyunca birçok bilgi toplarlar. Sünger gibi çektikleri bu bilgilerin tam bir özümlemesini yapmak için çevrelerindekilerle paylaşma gereği duyarlar. Bu nedenle onların aktif olduğu etkinliklerin özellikle planlanması etraflarındaki tüm yetişkinlerin öncelikli konusu olmalıdır. Üstün çocuklara öğrendiklerini paylaşma imkânı tanınmasıyla, onlara bilgileri arasında daha fazla bağlantı kurmaları, açık kalan noktaları ortaya çıkarmaları, çözümlere ulaşmaları için olanaklar yaratılmış olunur.
Bu amaçla anne-babalarının aşağıdaki önerileri dikkate alması gereklidir:
Üstün özellikler gösteren bir çocuğun okulda işlenen ünitenin içinde kalarak ilgisini yoğunlaştırdığı konularla ilgili ek çalışmalar, araştırmalar yapması için evde ortam hazırlanması, konuyu zenginleştirme anlamındaki katkısının ödüllendirilerek teşvik edilmesi gibi bir yol izlenebilir. Bu çalışmalar zaman zaman grup çalışması olarak planlanmalıdır. Böylece yaşıtlarıyla ortak noktalar bulma olanağına sahip olurlar. Aksi takdirde farklı ve acayip olarak damgalanabilirler ve toplumdan soyutlanabilirler.
Çoğu kez üstün özellikler gösteren çocukların zihinsel gelişimleri sosyal ve duygusal gelişimlerinden daha ilerdedir. Sosyal düzeyleri değerlendirilirken yüksek kriterler kullanılması, çocuklarda iç çatışma ve gerginlik yaratılabilir. Bu durum zaman zaman kurallara karşı tepkisel olmalarına da neden olabilir. Yasakların nedenini açıklayıp, alternatif yollar bulunmasında rehberlik etmek, çocuğun hem kendine olan güveninin artması hem de öğrenme atılımlarının desteklenmesi bakımından yararlıdır. Aynı olumsuz tutum duygusal gelişimlerini değerlendirirken de sürdürülürse, çocuklar duygusal bakımdan kaldıramayacakları sorun ve durumların yükü altında kalabilirler. Gelişimin bu farklı alanlarının ayrı ayrı ele alınması ve bu konuda okul rehberlik servisi ile işbirliği yapılması önemlidir.
Üstün çocuklar mükemmeliyetçilik arayışı içindedirler. Bu durumda aileler, ilgilerinin, onların başarılı olma koşuluna bağlı olmadığını onlara hissettirmelidirler. Aksi halde bu çocuklar diğerleriyle yarışma halinde olurlar ve bu durum onları yersiz beklentilere, hayal kırıklığına ve nefrete sürükleyebilir.
Üstün zekalı ve yetenekli çocukların özellikle önceliklerini belirlemeleri konusunda yönlendirilmeye ihtiyaçları olabilir. Aksi halde ayrıntılarda boğulabilirler.
Bir diğer önemli konu üstün zekalı ve yetenekli çocukların her alanda üstünlük gösteremeyebileceğinin bilinmesidir.
Üstün zekalı ve yetenekli çocukların en çok ihtiyaç duyduğu durumlar; tutarlı bir disiplinin uygulanması, çalışma alışkanlığının geliştirilmesi için ortam sağlanması ve yaşam felsefesinin oluşturulmasına yardımcı olunmasıdır.
Üstün çocukların bedensel becerilerinin beklenen düzeyde gelişmediği sıklıkla görülür.Çünkü genellikle zihinsel üstünlüğün üzerinde durulur. Bunun sonucunda da spor, dans, oyun gibi etkinlikleri denemeye isteksiz olabilirler. Bu isteksizliğin bir kısır döngüye dönüşüp onların fiziksel gelişimine olumsuz yansımaması için spor, dans, oyun ortamında gerekli basit bedensel becerilerin geliştirilmesine olanak yaratılmalıdır.
Üstün Özelliklere Sahip Çocukların Öğretmenleri Neler Yapabilir?
Bu çocuklar üstün özelliklere sahip oldukları için eğer bir problem yaşamıyorlarsa özel bir eğitime gerek duymayacaklardır. Özel eğitim, özel eğitime gereksinimi olan çocuklar için yapılmalıdır. Ülkemizde ne yazık ki, “üstünlere yönelik özel eğitim yapıyoruz” diyerek konu birçok kişi tarafından istismar edilmekte, aileler ve eğitimciler yanlış yönlendirilmektedir. Bu öğrenciler için etkili bir eğitim programı geliştirmenin en önemli öğelerinden biri özel olarak eğitmek değil, tasarım becerisi kazandırmaktır. Bu anlamda tasarım ve proje çalışmaları önemlidir.
Üstün yetenekli çocukları diğerlerinden ayıran en önemli farklılıklar; daha hızlı öğrenme kapasiteleri, problemleri daha rahat ve hızlı çözmeleri, temel, ana ve yan düşünceleri ustalıkla kullanabilme ve daha kolay bağlantı yapma becerileridir. Bu nedenle farklılaştırılmış aktivitelere ihtiyaç duyarlar. Yapılacak çalışmalardaki içeriğin farklılaştırılmasında yenilik, soyutluk, karmaşıklık gibi özellikler yer almalıdır. Örneğin, daha basit ve dar bir konu için öğrenci daha yoğun şekilde çalışabilir. Uygun zaman periyotları verilerek, konu başlığı genişletilebilir. Aktivite, konu içerikleri seçilirken dikkat edilmelidir. Seçilen konunun içeriği, harcanacak zamana değmelidir. Anlatılan konunun içeriğinden uzak ve gereksiz detaylar çalışma konusuna dönüştürülmemelidir. En önemlisi seçilen konular, bir eğitim programı alanından diğerine ya da akademik alandan günlük yaşama aktarılabilir olmalıdır.
Üstün zekalılar için hazırlanacak bir eğitim programı, yüksek düşünme süreçlerine, problem çözme ve araştırma becerilerine odaklanmalıdır. Bu becerilerin etkin kullanımı için öğrencilere düşünme becerileri ile ilgili teknikler verilebilir. Kritik ve yaratıcı düşünme, problem kurma ve çözme, araştırma gibi beceriler özellikle ilköğretim yıllarında geliştirilmelidir. Temel akademik becerilerin daha verimli kullanılması için bu gereklidir.
Öğretmen, bir proje çalışmasında çocuğun okul içi ve dışındaki zamanının planlanmasında içerik ve verimlilik açısından yönlendirici, izleyici ve değerlendirici olmalıdır. Aksi halde düşük motivasyon ya da mükemmeliyetçilik gibi özellikler nedeni ile çalışmalar amacından sapabilir, anlamını yitirebilir ya da verimsiz bir çalışmaya dönüşebilir. Aktiviteler kitaplarla sınırlı olmamalı, farklı kaynaklara ulaşılmalı, yazılı, sözlü tüm kaynaklar verimli bir şekilde kullanılmalıdır.
Öğretmenler, konuların derinlemesine anlaşılabilmesi için bireysel ve grup öğrenmelerine olanaklar yaratmalı, planlanmış aktivite ve sorularla anahtar düşünceleri öğrencilerin kendilerinin keşfetmelerine izin vermeli, birden çok olay ve durumun yorumlanmasına teşvik edici rol üstlenmelidirler. Konu, problem ve durumların değerlendirilmesi ve karar verilmesinde öğrenciler teşvik edilmelidir. Karşıt düşüncelerin, eldeki verilerin kullanılarak değerlendirilmesinde öğrencilere olanak sağlanmalıdır. Disiplinler arası ve aynı disiplin içindeki bilgilerin özeti ve sentezinde de öğrenciler cesaretlendirilmelidir.
Öğretmenler, konu ve fikirler hakkında çok farklı düşünceler isteyebilir. Ana fikirlerin öğrenciler tarafından keşfedilmesi için ipuçlarını bulmalarında yönlendirici olabilirler. Problem ve çözümlere toleranslı olmaları ve çok karmaşık fikirler geliştirmeleri için de cesaretlendirici olabilirler.
Öğretmen üstün özelliklere sahip öğrencileri, araştırma tabanlı tekniklerden yararlanarak değişik kaynaklardan bilgiler toplamaları için yönlendirmelidir. Öğrencilerin uygun tablo, grafik ve çizelgelerle verileri analiz etmelerine olanak verilmelidir. Verilerin daha teknik bir dille analiz edilmesi için çeşitli sorular sorarak öğrenciler yönlendirilebilir. Öğrencilerin araştırma sonuçlarını ilgili bir topluluk önünde rapor ve sunum şeklinde aktarmalarının sağlanması da onları motive edecektir.
Konuk Yazar:
Yrd. Doç. Dr. Tamer Ergin